17 Aralık 2014 Çarşamba

çark

Bazen gerçekten alçakgönüllü bir insan olup olmadığımı sorguluyorum. Veya geniş fikirli. Bu ikisinin bir noktada birleştiklerine inanıyorum. Kendimi alçakgönüllü veya geniş fikirli olup olmadığım konusundaki sorgulamam şu an uyumamı engelliyor, bir heyecana kapılıyorum neredeyse. Muhtemelen bir sonuca varamayacağım, sonuçta kendime koyduğum yeni hedefler olacak elimde, belki biraz iç sıkıntısı. Ama bir yandan da bunun ulaşılabilecek bir mükemmel derecesinin olmadığının farkındayım, hayattaki diğer her şey gibi. Çünkü dünyada milyarlarca insan, milyarlarca zihin, milyarlarca göz ve türevleriyle birlikte bilmem kaç tane bakış açısı var. Hayata kaç farklı noktadan, bir noktaya kaç farklı noktadan bakabileceğimizin hesabı sonsuza dek uzanıyor. Bu işin kendimi avutma kısmı sayılabilir, belki. Benim yalnız tek istediğim, kendimden beklediğim şu: Dünyaya en geniş açıdan bakmak gibi büyük hamleler yerine ufak alanlarda, bildiğim doğruların gölgesinin bir şeylerin önünü bilmiş bir tavırla kesmemesi. Aksine onlara yol vermesi, zihnime girmelerine izin vermesi, düşünülmek şansını onlara tanıması. Benim istediğim bu. Bildiğim doğrular elbette olacak, bundan vazgeçemem. En nihayetinde ben de iki tane göze sahibim, önyargılarım da var, bazen koruyucu bir işlev de görüyorlar. Ama hayır, kendimi avutmuyorum. Hedef kendimden istediğimi yapabilmek, yapamasam da en azından yapmaya çalışmak. 
Saat 1.16 ve ben işte bunlar yüzünden uyuyamadım. 

Hiç yorum yok: