22 Şubat 2015 Pazar

düş

Ahşap bir evin balkonunda duruyorduk hepimiz, balkonun altında deniz vardı. İki tane kocaman siyah köpeği çıkardılar merdivenlerden. Onların peşinden beyaz bir tane daha geliyordu, sokak köpeğiydi. Dokunmamı istemediler, evin içinde koşturup duruyordu. Sonra birden akşam oldu. Eve bir sürü insan doluştu. Hangi ara geldiklerini, konuşmaya, gülmeye başladıklarını bilmiyordum. Tek bildiğim çok fazla yağmur yağıyordu ve deniz olması gerekenden daha karaydı. Balkon kapısını kapatmışlardı. Evi kocaman dalgalar basmıştı anlaşılan, kapının altından sular geliyordu. Kapıyı açtım, bakmak istedim, bağırdılar. Gittikçe doluyordu ev, deniz doluyordu. Telaş vardı, atlamayı düşünenler. İçerde birisi inatla uyumaya çalışıyordu. Islanmıştı, ayaklarımız suyun içindeydi, kalkmak istemiyordu. Çok korkuyordum ve hiç korkmuyordum. Yüzecektik, bir süre sonra bitecekti. Kendimi mavi-yeşil bir suyun içinde o son anda hayal ettim, bir şeyi, göğsümün ortasındaki bir şeyi bir nefeste bırakacaktım. Bitecekti. Nasıl bırakacaktım? Ne hissedecektim? Henüz bir ev dolusu insanın dizlerinin seviyesindeydi cevap ve hızla ilerliyordu. Düşünmeme gerek yoktu. Uyumaya devam etmek istiyordu. Kapkara denize baktım. Bütün dünya denizdi galiba. Nasıl atlayacaktım? 

4 yorum:

Fidan Dinç dedi ki...

Çok etkilendim... "İçeride inatla uyumaya devam etmek isteyen" bir değil çok kişi var... Kalemine sağlık.

juliet dedi ki...

Uyursa daha kolay olacağını düşünüyordu.
Teşekkür ediyorum, yine gel

Derdest fikirler dedi ki...

Çok iyi, çok akıcı bir dille yazmışsınız, bir nefeste okudum diyebilirim.

juliet dedi ki...

Beğenmenize sevindim teşekkür ediyorum :)