Hayatta keman ve çellolu konserler, resim sergileri, kitapçılar, tiyatrolar gibi insan beyninin hayalgücüyle yoğrulmuş, temiz güzel köşelerinden doğan umutlu, küçük şeylerin var olduğunu bilmek güzel. Her ne kadar bir konser çıkışında, dünyanın en iğrenç ve kişiliksiz yönlerini temsil eden bir grup insana maruz kalınma ihtimali olsa da bunlar varlığını sürdürmeye devam ediyor. İşte bu yüzden hepimiz birden sevinebiliriz, göğe bakalım.
*hiçbir şeyi umursamadan yazılmış bu blog gelecekteki ben'e armağanımdır. /Not: "dans eden kraliçe" bir ABBA şarkısıdır.
30 Kasım 2014 Pazar
life without art is stupid
Dün akşam artık aylardır hayatımızı kuşatan monotonluk kabuğunu kırarak, bir akşam vakti yapılabilecek en güzel şeylerden birini yapıp MozART grubunun konserine gittik. Kendileri keman ve çelloyla ulaşılabilecek en üst seviyeye ulaşmışlar artık, hem klasik müzik hem pop hem de rock parçalarını küçük mizahlarla ve farklı/ilginç sunumlarla süsleyerek ortaya mükemmel bir performans çıkardılar. Bu mütevazi ve mumdan heykellere benzeyen suratlarıyla pek tatlı dört kişinin hayalgüçlerine hayran kaldım. Hele "dancing queen"i çalmaları? Ağlayacaktım. Ellerim birbirine çarpa çarpa kırılıncaya dek orada onları alkışlamak istedim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder